En dayanılmaz şeylerin bile kendine has olmasını sevdim. O öyleydi, o oydu. Eminim ki o da kendince ayakta durmaya çalışan bir şeydi. Bilemezdim, hiçbir fâni bilemezdi. Haddimi bildim, daha çok susmam gerektiği çoktan ilham edilmişti. Susabildiğim ânlar, tasvirlerimi çoğalttı. Sabrım filizlendi. Beklemek, dinmeyecek bir şeydi. Bekleyecektim. Her yolcunun bir durağı olacaktı, nasipse görecektim.
Sevginin kolunun uzunluğu ürperticiydi. Nasıl olabiliyordu, nasıl kolayca düzeltebiliyordu ki dokunduğu her ama her şeyi? Şu içimizde kalanlara karşı dik durup yüzlerine bile bakmamayı nasıl başarıyordu! Sonra yolumuzdaki her taş, sırtımızdaki her yara kaybolmaya mahkûm olup yolumuzu dümdüz gösteriyordu; hiç yaşanmamış gibi, zahirî kayıplar gönlümüze hiç yük olmamış gibi.
Nefes aldıkça el uzatan umutlara, yaşanacaklara, keşkelere, rağmenlere ve de şimdiye zahirî bir ben bırakıyorum. İyileştirmeye çalıştığım sözde kayıplarım, toplayabileceğim başka başka manevi nasiplerle beni bende görünür yapacak. Her yolcunun gönülden görünür olacağı çok duraklara!
Haticem hepsini okudum çok güzel anlamlı 👍👋👋başarılar bitanem 👁️🗨️😘
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederiimm🤍🤍
Sil