Yolcu yorgunu olmuşum ben.
Ne bir hastalık bu ne bir seçim,
Ne bir bahtiyarlık ne bir çaresizlik.
Yollara karışmış adım.
Bilmem, bir durak mıyım yoksa yolun kendisi mi?
Ben el sallamayı bilmezdim ki.
Sanki sıkı sıkı tutmak işime yaramış gibi.
Yolcular mı yordu, yolcu edemediklerim mi?
Bilerek uğurladıklarım, uğurlanmaya mahkûm olanlar ya da uğurlanmaya mahkûm ettiklerim, hangisi?
Ne aradığım ne de beklemekten vazgeçtiğim sıcacık bir el her şeyi çözebilir belki.
İyi insan kalabilme savaşım...
Bunu diğer insanlar yüzünden kaybetmeye gönlüm razı olabilir mi ki?
Yolcu ettim ben;
önce duygularımı, sonra hayallerimi.
Ne küsüm şimdi ne de razıyım.
Ne yolcular üzebilir artık beni ne de yolun acıklı vaziyeti.
Çizmek istediğim yolların yolcu oluşlarına bakıyorum şimdi.
Yol yorgunu olmak varken yolcu yorgunu olduk iyi mi!
Gülümseyerek hatırlayamadığım hiçbir şeye anı demiyorum artık.
Üç beş andan başka hiçbir şeyi de özlemiyorum.
Ben bir sırım şimdi. Benim bile bilmediğim bir sır...
Yolculuğum bittiğinde tüm yorgunluklarıma gülücükler saçacağım.
👌👌👌👌
YanıtlaSil